ŞİA (EHLİBEYT) İLE MUTEZİLE MEZHEBİ FARKLARI

1.Büyük günah işleyenler Mümin midir, yoksa Kafir midir?"İki Konum Arasındaki Bir Konum"
Mutezile’ye göre eğer bir kişi günah işlerse ne mümindir, ne de kafir. İkisinin ortasındadır. Buna terimsel olarak “İki Konum Arasındaki Bir Konum” denir.
Şia-İmamiye mezhebi bu konuda Eşarilerle aynı görüştedir. (günahkar mümin)
Delil:
“Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir.(Teğabun, 2)


2.Cennet ve Cehennem yaratılmış mıdır?
Şia Caferi mezhebine göre cennet ve cehennem yaratılmıştır, ama onların mekanı konusunda bilgi bulunmamaktadır.Ehli sünnet itikadı da bu yöndedir.allahdostuseyyid.
Delil:
Kur’an’ın ifadesine göre, genişliği yer ve gök arası kadardır. Yine Kur’an’ın ifadesine göre cennet müttekılere,  cehennemse kâfirlere hazırlanmıştır. Her ikisi de Miraç gecesi Peygamberimize (s.a.v.) gösterilmiştir.
Mu’tezilenin bazı imamları: “Cehennem sonradan yaratılacaktır.”


3.Şefaat var mı?
Tüm İslam mezhepleri şefaatin olacağına inanmaktadır, ancak Mutezile bu konuda Şia İmamiye’den farklı düşünmektedir.


4.İhbat (sevapların silinmesi) ne zaman gerçekleşir?
Mutezile: İhbat, yani eğer insan günah işlerse yaptığı tüm iyi ameller silinir ve boşa gider.
Şia açısından ihbat, eğer bir kişi dinden çıkarsa tüm iyi amelleri silinir ve boşa gider. Aksi takdirde ihbat gerçekleşmez.


5.Tövbenin kabul şartları
İmamiye’ye göre tövbe edenlerin tövbesinin kabul edilmesi Allah Teala’ya farz değildir ve eğer tövbe edenlerin tövbesini kabul etmişse bu O’nun lutuf ve keremindendir. 
Mutezile’ye göre tövbe edenin tövbesinin kabul edilmesi Allah için farz ve vaciptir.



6.Melekler mi üstün peygamberler mi?
İmamiye’ye göre Peygamberler, meleklerden daha üstündür, 
Bu konudaki delilimiz ise şudur: meleklerin günah işleme özellikleri bulunmamaktadır, ancak insan günah işleme kapasitesine sahiptir.allahdostuseyyid. Dolayısıyla günah işleme gücü olup da günah işlemeyen insanlar (peygamberler) meleklerden daha üstün olmuş olur. Bu konu da hadislerde bulunmaktadır.
Mutezile bunun tersini iddia etmektedir.



7. Kişi eylemlerini yapıp yapmamakta hür müdür( ihtiyar)?
İmamiye’ye açısından bir eylemi yapmak veya yapmamak yaratılışın kısımlarındandır.Ne zorlama vardır, ne de serbestlik.
 Eşarilerin savunduğu, insan irade ve kudretinin insanın fiilleri üzerinde hiçbir etkisi olmadığı ve her şeyin doğrudan doğruya yüce Allah’ın irade ve kudretiyle icat edildiği görüşü de, insanın muhtar oluşu ilkesini ihlal ettiğinden, Allah’ın adil olmasıyla bağdaşmamaktadır.allahdostuseyyid.
Eşarinin de Mutezilenin de görüşü  doğru değildir, zira biri Allah’ın tevhit ilkesiyle çelişmekte, diğeri de Allah’ın adaletiyle çelişmektedir. Hak görüş ise, Şia’nın masum imamlardan (a.s) almış oldukları görüştür. “La cebr-e ve la tefviz, bel emrun beyn'el-emreyn. Ne cebr vardır, ne de tefviz. Emr, bu iki "emr"in ortasında, arasındadır.”

Mutezile bu konuda tefviz’e/serbestliğe inanmaktadır.
Tefviz: İnsan tamamen özgürdür, bütün işlerini kendisi yapar ve Allah’ın insana müdahale etme hakkı bulunmamaktadır. Allah kullarını, yapacakları hakkında kendi hallerine bırakmıştır. Mutezile mezhebine göre, yüce Allah’ın insanın fiilleri üzerinde hiçbir rolü yoktur. Allah Teala'nın rolü, sadece insanın kendisini yaratmaktır. allahdostuseyyid.İnsan, yaratıldıktan sonra ihtiyarı dâhilinde olan fiillerini yalnızca kendi kudret ve iradesiyle yapmaktadır. 


8.Allah peygamberler olmadan akılla bulunur muydu?
Yaratılıştan peygamberlerin geliş vaktine kadar insan aklı, insan için yeterli değildir, bilakis aklın doğru bir şekilde çalışması için peygamberlerin gelerek açık bir yol göstermeleri gerekmektedir. Ancak Mutezile bu konuda Şia’nın tersini savunmaktadır.(abna:24)


9.İmamet ve seçim
Şia:  İmamın günahlardan masum olması ve Allah tarafından peygamberler gibi intisabi/atanması Şia’nın inançlarındandır. 
Delil:
“Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ululemre de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün; bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. (İnsan, 59)” bu ayet imamın başlangıçtan itibaren masum olduğuna işaret etmektedir.
Mutezile burada Eşaireler gibi imamın seçilmesine ve masum olma zorunluluğunun olmadığına inanmaktadır. Ancak Kur’an-ı Kerim bu konuda şöyle buyurmaktadır:


10. Büyük Günah İşleyenlerin Akıbeti
Şii-imamiye mezhebine göre günahın karşılığı kadar azaptan sonra bağışlanarak cennete gidecektir.
Mutezile’ye göre büyük günah işleyenler, eğer tövbe etmezlerse ebediyen cehennem ateşinde kalacaklardır. 


11. Emri Bil Maruf Ve Nahyi Anil Münker’in Farz Oluşu
İmamiye mezhebine göre emri bil maruf ve nahyi anil münker Kur’an-ı Kerim’in emri esasına göre farzdır.
Mutezile bu konuda bu farzın şer’i bir farz olmadığı bilakis akl-i farz olduğunu söylemektedir.