VAKİT OLMAYAN YERDE NAMAZ, KUTUPLARDA , UZAYDA

 Kutuplarda, uzayda ,ayda namaz nasıl kılınır?


Kuzey ülkeleri çok daha sonra fethedildiği için, müçtehit imamların o bölgelerdeki ibadetlerle ilgili görüşleri söz konusu değildir. Bu konu, ancak altıncı asırdan itibaren bilginlerin gündemini meşgul etmeye başlamıştır. Bir kısım İslâm bilgini, vaktin belirtilerinin oluşmadığı bölgelerde, namaz mükellefiyetinin düşeceğini iddia etmiştir.



Fakat İslâm bilginlerinin çoğunluğu, namazın asıl sebebi ilâhî hitap olduğu için, günde 5 vakit namazın kılınması gerektiğini söylemiştir.


Hanefîlerden, Şadruşşehîd, Zahîruddîn el-Merginânî, İbn Hümâm gibi muhakkik bilginler, Deccâl hadisinden hareketle, vakitlerin teşekkül etmediği bölgelerde namazın düşmeyeceği, takdir edilerek kılınması gerektiğini belirtmiştir. Daha sonraki Timurtâşî, Şeyhzâde, Tahtâvî, İbn Âbidîn, Mercânî, Muhammed Sıddık Han gibi Hanefî bilginler bu görüşü tercih etmiştir.

Mâlikî ve Şâfiî mezhebinde de fetva bu yöndedir; vaktin oluşmadığı bölgelerde namaz, vakit oluşan en yakın yere göre takdir edilerek kılınır.


Söz konusu hadiste Hz. Peygamber, “Deccal yeryüzünde 40 gün kalacaktır. Bu kırk günün bir günü bir yıl, bir günü bir ay, bir günü bir hafta, diğer günleri ise normal günleriniz gibi olacaktır.” deyince, ashap uzun günlerde bir günlük namazın yeterli olup olmadığını sormuş, bunun üzerine Rasûlullâh (s.a.s.) “Hayır bir günlük namaz yeterli değildir; namaz vakitlerini takdir edersiniz.” buyurmuştur[67].

Bu hadis, vakitlerin oluşmamasının namazı düşürmeyeceğini ve vakit oluşmayan bölge ve zamanlarda vakitlerin takdir edilerek namazın kılınması gerektiğini açıkça göstermektedir.


Kutuplara yakın bölgelerde günlerce, hatta aylarca güneş doğmasa veya batmasa da gün yine 24 saattir ve namazın vakitleri takdir edilerek kılınması gerekir. Aksi takdirde, 6 ay gece ve 6 ay gündüz olan kutup bölgelerinde, bir yılda 5 vakit namaz kılınması, bir günlük orucun 6 ay devam etmesi veya buralarda hiçbir ibadet yükümlülüğünün olmaması gerekir. Böyle bir düşünce tarzı da, hem ibadetlerin hikmetiyle, hem de insanın yaratılışıyla bağdaşmaz.


Ayda veya uzayda nasıl ibadet edileceği meselesi ise seferilik ve taşıt üzerinde ibadet ile  kıyas yapılarak  açıklanabilecek bir konudur.



Delil:
[67] Müslim, Kitabu’l-Fiten ve Eşrâtu’s-Sâat, 20

96745054698731G65845346921253Y
34215416054200S5473